1. GİRİŞ
Bilindiği üzere ceza kanunlarının amacı, kişi hak ve özgürlüklerini, kamu düzeni ve güvenliğini, toplumsal barışı korumak ve suç işlenmesini önlemektir. Bu amaca ulaşmak için, suç işlediği iddia olunan failin yargılanması ve fiilinin sabit olması halinde cezalandırılması yoluna gidilmektedir. Bu yargılama süreci, rastgele hükümlerle ve kendiliğinden gelişmelerle yürütülmemekte; ceza muhakemesi mevzuatının öngördüğü kurallar çerçevesinde yapılmaktadır. Nihai hedefi maddi gerçeği ortaya çıkarmak olan ceza muhakemesi sonucunda, -ayrık durumlarda farklı hükümler de verilebilmekle birlikte- sanığın eyleminin sabit olması halinde cezalandırılması, aksi halde ise beraati yönünde hüküm tesis edilmektedir.
Ceza yargılamasında maddi gerçeğe ulaşmak amaçlanmakla birlikte, hakim, ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayanarak hüküm verebilir (CMK m. 217/1). Hükmün, belli kanun yolu aşamalarından geçerek bazen de geçmeden kesinleşmekte ve mahkumiyet halinde cezanın infazı aşamasına geçilmektedir. Kural olarak kesinleşme sonrası hükümde değişiklik yapılması mümkün değildir. Ancak ceza muhakemesi sonucu verilen karar, her zaman maddi gerçekle örtüşmeyebilir; hükümde maddi ya da hukuki hatalar yapılmış olabilir. Bu nedenle kanun koyucu, bazı durumlarda kesinleşmiş hükme karşı, hükmün türüne göre kanun yararına bozma, başsavcılığın itiraz yetkisi, yargılamanın yenilenmesi gibi istisnai kanun yolları öngörmüştür.
Olağanüstü kanun yolarından birisi olan yargılamanın yenilenmesi, sınırlı nedenlerin varlığı halinde kesinleşmiş hükme karşı öngörülen bir kanun yolu olarak düzenlenmiştir (CMK’nın 311 v.d.). Yargılanmanın yenilenmesi kurumu ile maddi hataların önlenmesi ve toplumsal barışın korunması amaçlanmıştır.
2. YASAL ÇERÇEVE ve GENEL HUSUSLAR
Yargılanmanın yenilenmesi -diğer kanun yollarının aksine- başka bir yargı merciine değil, hükmü veren yargı merciine yapılan ve bu merci tarafından değerlendirilen bir kanun yoludur. Yargıtayın davanın esasına hükmederek hüküm kurduğu hallerde de (CMK m. 318/2, 303) hükmü vermiş olan mahkemeye başvuru yapılmalıdır. Yargıtayın ilk derece mahkemesi sıfatıyla baktığı dosyalarda ise yenileme talebi Yargıtayın hükmü veren ilgili dairesine yapılmalıdır.
Yargılanmanın yenilenmesi yoluna, kanunda sayılan hallerde ve kesinleşmiş hükümlerle ilgili olarak, hükümlü lehine ya da aleyhine başvurulabilir.
Mahkemece re'sen yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilmesi mümkün olmayıp talep şartının gerçekleşmesi gerekmektedir. CMK’nın 260. maddesi doğrultusunda, kanun yollarına başvurma hakkı bulunanlar yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunabilirler. Ayrıca, hükümlünün ölümü halinde ölenin eşi, üstsoyu, altsoyu, kardeşleri yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunabilirler; bu kişilerin yokluğu halinde Adalet Bakanı da yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunabilir (CMK 313). CMK'nın 260. maddesi hükümlerine uygun olarak Cumhuriyet savcısı da hem lehe hem de aleyhe olmak üzere yargılamanın yenilenmesine başvurabilir.
Hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi yoluna;
-Duruşmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahteliğinin anlaşılması,
-Yemin verilerek dinlenilmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek biçimde hükümlü aleyhine kasıt veya ihmalle gerçek dışı tanıklıkta bulunması veya bu yönde görüş bildirmesi,
-Hükme katılmış olan hâkimlerden birinin, hükümlünün neden olduğu kusur dışında, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir cezayla mahkûmiyetini gerektirecek biçimde görevini yapmada kusur göstermesi,
-Yargılamanın yenilenmesi talebine konu ceza hükmünün hukuk mahkemesinin bir hükmüne dayanması ve hukuk mahkemesinin bu hükmünün kesinleşmiş diğer bir hükümle ortadan kaldırılması,
-Tek başına veya önceden sunulan diğer delillerle birlikte göz önüne alındığında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmüyle mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte yeni olaylar veya yeni delillerin ortaya konulması,
-Mahkûmiyete konu ceza hükmüne yönelik Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla hukuka aykırılık tespitinin yapılması ya da ceza hükmü aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi,
Nedenleriyle başvurulabilir (CMK.m.311/1).
Belirtilen son hale ilişkin yargılamanın yenilenmesi, 04.02.2003 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararları ile 04.02.2003 tarihinden sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvurular üzerine verilecek kararlar hakkında uygulanır ve AİHM kararının kesinleştiği tarihten itibaren 1 yıl içinde istenebilir (CMK m.311/2).
Sanık ya da hükümlü aleyhine yargılamanın yenilenmesi yoluna;
-Duruşmada sanık veya hükümlü lehine ileri sürülen ve hükme etkili olan bir belgenin sahteliğinin anlaşılması,
-Hükme katılmış olan hâkimlerden birinin, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir cezayla mahkûmiyetini gerektirecek nitelikte görevini yapmada sanık veya hükümlü lehine kusurda bulunmuş olması,
-Sanık beraat ettikten sonra suçla ilgili olarak hâkim önünde güvenilebilir nitelikte ikrarda bulunması,
Nedenleriyle başvurulabilir (CMK m.314).
Kanunda yargılanmanın yenilenmesi nedeni olarak sayılan haller sınırlı sayıda olup bu nedenlerin genişletilmesi mümkün değildir.
Yargıtay 7. CD (E. 2018/15354 K. 2021/6028 18.05.2021) Sanık … müdafii 15.01.2014 tarihli dilekçesi ile “sanığın pompacı olarak çalıştığı, istasyon sahibi …’in mahkemeye verdiği dilekçe ile suçun kendisi tarafından işlendiğini beyan etmesi nedeniyle yeni delil olduğundan infazın durdurulmasını, yargılamanın yenilenmesini talep ettiği” Yerel Mahkeme 17.01.2014 tarih ve 2010/83 Esas 2012/7 Karar sayılı ek karar ile yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne karar vererek duruşma açmış, temyize konu karar ile temyize konu hüküm kurulmuş ise de; …bu nedenler (Yazar: yargılamanın yenilenmesi nedenleri) sınırlıdır, genişletilemez. Bu suretle, CMK’nun 311. maddesinde sınırlandırılan nedenlerden olmayan talebe dayalı olarak Yargılamanın Yenilenmesi ile ilgili CMK’nun 319. maddesi gereği “Yenileme isteminin kabule değer görülmeyerek” reddedilmesi yerine yazılı şekilde hüküm verilmesi
Uygulamada en fazla karşılaşılan yargılamanın yenilenmesi nedeni, tek başına veya önceden sunulan diğer delillerle birlikte göz önüne alındığında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmüyle mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte yeni olaylar veya yeni delillerin ortaya konulması gerekçesidir.
Yeni olay ya da delil ileri sürerek yargılamanın yenilenmesinin talep edilmesi halinde, ileri sürülen her yeni olay ya da delil yalnız başına yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü sonucun doğurmamakta, talebe konu nedenin yargılama aşamasında dosyaya yansımamış ve tek başına veya dosyada yer alan diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde, sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmüyle mahkûm edilmesini gerektirecek yeterlilikte olması gerekmektedir. Dolayısıyla yargılamanın yenilenmesi sınırlı ve kesin hükmü ortadan kaldırmaya yeterli güçte deliller olması halinde başvurulabilecek bir yoldur.
Yargıtay 4. CD (E. 2022/7929 K. 2022/14246 07.06.2022) Yargılamanın yenilenmesi kurumu kesin hükme karşı öngörülen olağanüstü yasa yolları arasında yer aldığından, bu yola başvurulabilmesi için ortaya konulan gerekçelerin, yeniden yargılamaya başlanmasını gerektirecek nitelik, önem ve ciddiyete sahip olması gerekmektedir.
Yargıtay CGK (E. 2012/909 K. 2014/121 11.03.2014) Yeni olay ya da delilin yargılamanın yenilenmesi sebebi olması için aynı zamanda "önemli" de olması gerekmektedir. Diğer bir ifade ile yeni deliller ve olaylar ortaya konulduklarında tek başlarına ya da önceden sunulan delillerle birlikte değerlendirildiğinde sanığın beraatini veya daha hafif bir ceza uygulanmasını gerektirecek nitelikte olmalıdır.
Kanunun aynı maddesinde düzenlenmiş ceza sınırları içerisinde olmak üzere cezanın değiştirilmesi amacıyla ya da talebe konu hatanın giderilebilmesinin başka bir yolla giderilmesinin mümkün olması halinde, yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilemez (CMK m. 315).
Hükmün infaz edilmiş olması veya hükümlünün ölümü, yargılamanın yenilenmesi istemine engel olmaz (CMK 313).
Tek başına veya önceden sunulan diğer delillerle birlikte göz önüne alındığında, sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmü ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte yeni olaylar veya yeni delillerin ortaya konulması hali dışında, bir suç iddiasına dayandırılan yargılamanın yenilenmesi isteminin kabul edilmesi, ancak bu fiilden dolayı kesinleşmiş bir mahkûmiyet hükmü verilmiş veya mahkûmiyeti gerektirecek nitelikte kuvvetli delil bulunmaması dışında bir nedenle ceza soruşturmasına başlanamamış veya soruşturmanın/kovuşturmanın sürdürülememiş (zamanaşımına uğrama vb.) olması şartına bağlıdır (CMK m. 316).
Hükümle ilgili yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunulması, hükmün infazına kendiliğinden engel oluşturmaz. Ancak mahkemenin talebin içeriğine göre infazın geri bırakılması veya durdurulması yönünde karar vermesi mümkündür (CMK m. 312).
Yargılamanın yenilenmesi talebinin kabul edildiği tarihten itibaren suça ilişkin zamanaşımı süresi yeni baştan işlemeye başlamaktadır (TCK m. 66/5).
Yargıtay 6. CD (E. 2021/20936 K. 2022/14457 T. 25.10.2022) Mahkemece, sanık hakkındaki yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne ve daha önce kesinleşen 27.12.2012 tarih ve 2011/1278 (E) ve 2012/1187 (K) sayılı hükmün onaylanmasına karar vermesi nedeniyle, TCK’nın 66/5. maddesinde yer alan “Aynı fiilden dolayı tekrar yargılamayı gerektiren hallerde, mahkemece bu husustaki talebin kabul edildiği tarihten itibaren fiile ilişkin zamanaşımı süresi yeni baştan işlemeye başlar” şeklindeki düzenleme dikkate alınarak zamanaşımının henüz gerçekleşmediği belirlenerek yapılan incelemede
Yargıtay 11. CD (E. 2021/6744 K. 2021/11571 T. 06.12.2021) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun "Dava zamanaşımı" başlıklı 66. maddesinin 5377 sayılı Kanunla değişik 5. fıkrasında "Aynı fiilden dolayı tekrar yargılamayı gerektiren hâllerde, mahkemece bu husustaki talebin kabul edildiği tarihten itibaren fiile ilişkin zamanaşımı süresi yeni baştan işlemeye başlar" hükmünün yer alması karşısında, zamanaşımının sanık tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin mahkemece kabul edildiği 21.01.2013 tarihinden itibaren yeniden başladığı gözetilerek yapılan incelemede; 5237 sayılı TCK’nin 7 ve 5252 sayılı TCK’nin Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9. maddeleri karşısında; sanığa yüklenen “2004 takvim yılında sahte fatura düzenleme" suçunun Kanundaki cezasının miktarı ve üst sınırına göre, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, yargılamanın yenilenmesi talebinin kabul edildiği tarihten temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği
Mahkumiyete konu ceza hükmünü içeren kanunun aynı maddesinde yer almış sınır içinde olmak üzere cezanın değiştirilmesi amacıyla yargılamanın yenilenmesi kabul edilemeyeceği gibi hatanın giderilebilmesini sağlayacak başka bir yol varsa, bu halde de yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurmak mümkün bulunmamaktadır (CMK m. 315).
Yargılamanın yenilenmesi davasına konu olan kararı veren hâkim, talebin kabule değer olup olmadığının değerlendirildiği aşama dahil yenileme muhakemesinin hiçbir evresinde görev alamayacaktır (TCK m. 23/3).
Yargıtay 11. CD (E. 2022/1384 K. 2022/16249 T. 17.10.2022) Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün …sayılı ihbarname ile; …kararı veren hâkimin olayla ilgili kanaatinin oluştuğu, görüşünün ilk hükümle belirginleştiği, yeniden yargılama aşamasında ya da bu aşamaya götürecek talebin kabule değer olup olmadığına dair vereceği kararda önceki kanaat ve görüşünün etkisi altında kalabileceği, bu nedenle adil yargılama hakkının bir uzantısı olarak olaya tamamen yabancı, farklı bir hâkimin yargılamanın yenilenmesi talebini incelemesi gerektiği cihetle, somut olayda mahkûmiyet hükmünü veren heyette görev alan üye hâkim …'ın, yargılamanın yenilenmesi talebini değerlendiremeyeceği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden" bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla, …kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, …Karar sayılı yargılamanın yenilenmesi talebinin kabule değer görülmediği gerekçesiyle reddine dair ek kararına yönelik itirazın reddine ilişkin merci ..Değişik İş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi uyarınca bozulmasına
Yargılamanın yenilenmesi talebinin kabul edilmesinden sonraki aşamada, mahkeme ileri sürülen yeni delil ve vakıalarla bağlı olmamakta ve mahkemenin re’sen araştırma ilkesi gereği maddi gerçeğe hizmet edecek tüm delilleri toplaması gerekmektedir (Centel/Zafer, s. 871).
Yargıtay 3. CD (E. 2022/29130 K. 2022/6587 T. 18.10.2022) İstisnai nedenlerle yargılamanın yenilenmesine karar verildikten sonra yapılacak yargılamada izlenecek yol; yeni bir yargılamada olduğu gibi deliller toplanabilir. Re’sen araştırma ilkesi sonucu olarak yenilenme sebebine bağlı olmaksızın başvuruda belirtilen delillerin dışında da delil toplanabilir.

3. YARGILAMANIN YENİLENMESİ TALEBİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
3.a. Yargılamanın Yenilenmesi Talebinin Kabule Değer Olup Olmadığının İncelenmesi
Yargılamanın yenilenmesi talebini alan mahkeme, öncelikle duruşma yapmaksızın istemin kabule değer olup olmadığı inceler ve bu hususta bir karar verir (CMK m. 318).
Yargılamanın yenilenmesi talebinin kabule değer, eski tabirle kabule şayan, olup olmadığı incelemesi kesin hükmün etkisinin korunması yönünden önemli bir bariyer özelliği taşımaktadır. Bu nedenle bu aşamadaki değerlendirmenin titizlikle yapılması önem arz etmektedir. Dolayısıyla talep içeriğinin kesin hükümden dönülmesini gerektirecek, duruşma açılmasını haklı ve gerekli kılacak ciddiyette olması gerekmektedir. Bu husus, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun yargılamanın yenilenmesi konusunu ele alındığı 11/03/2014 tarih ve 2012/3-909 esas ve 2014/121 sayılı kararında; “Yargılanmanın yenilenmesi talebinin kabule değer olup olmadığı konusunda şekil şartının yerine getirilmesi yeterli olmayıp, ikame olunan olay ve delillerin önceden ileri sürülmeyen ve tamamen yeni nitelik taşıyan yapıda olması ve tek başına veya diğer deliller birlikte incelendiğinde hükümlü lehine değerlendirmeye ve önceki hükmü değiştirmeye mahkemeyi yönlendirecek ciddiyette bulunması gerekmektedir. Bu özelliği taşımayan iddialarla, sırf şekli unsurların yeterliliğinden bahisle yargılamanın yenilenmesinde delil toplamaya ya da bu safha aşılarak duruşmalı incelemeye yönelmek kanun koyucunun amacıyla ve olağanüstü kanun yolu olan yargılamanın yenilenmesinin yapısıyla uyuşmamaktadır. Diğer bir ifade ile yargılamanın yenilenmesi talebinin kabul edilebilmesi için kesin hükümden dönülmesini gerektirecek, duruşma açılmasını haklı ve gerekli kılacak ciddiyette yeni delil ve olayların ortaya konulması zorunludur. Buna göre, yargılama aşamasında yerel mahkemece temas edilen, bilgi sahibi olunan, incelenen ve hüküm verilirken gözönüne alınan, temyiz aşamasında da Özel Dairece incelenip değerlendirilen bir delile ilişkin olarak yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmak mümkün olmadığı gibi, bu tür nedenlere dayalı olarak yapılan taleplerin de kabul edilmemesi gerekmektedir. Bu nedenle, gerek ilk derece yargılamasında gerekse temyiz aşamasında ileri sürülen, yargılama makamlarının bilgi sahibi olduğu, suçun sübutu ve nitelendirmesi bakımından göz önüne alınan, bu şekilde aşamalarda değerlendirilen olay ve delillere dayalı olarak yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulması durumunda, CMK'nun 318/3. maddesi uyarınca mahkemece yargılanmanın yenilenmesi talebinin kabule değer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir.” şeklinde belirtilmiştir.
Yargılamanın yenilenmesi talebinin kanunda belirlenen şekilde yapılmamış veya yargılamanın yenilenmesini gerektirecek yasal hiçbir neden gösterilmemiş veya yargılamanın yenilenmesi talebini doğrulayacak delillerin açıklanmamış olması hallerinde mahkeme, duruşma yapılmaksızın dosya üzerinden yargılamanın yenilenmesi talebinin kabule değer olmadığına karar verir (CMK m. 319/1). Aksi halde yargılamanın yenilenmesi istemi, bir diyeceği varsa 2 hafta içinde bildirmek üzere Cumhuriyet savcısı ve ilgili tarafa tebliğ olunur (CMK m. 319/2). Bu kararlara karşı itiraz yolu açıktır (CMK m. 319/3).
Yargıtay 8. CD (E. 2022/3872 K. 2022/17023 T. 21.11.2022) 5271 sayılı CMK.nın 319/1. maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi isteminin kabule değer görülmemesi nedeniyle verilen red kararınını aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca itiraza tabi olduğu anlaşılmakla, sanığın itirazının mahallinde değerlendirilmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesine
3.b. Yargılamanın Yenilenmesi Talebinin Esaslı Olup Olmadığının İncelenmesi
Mahkeme, yargılamanın yenilenmesi isteminin kabule değer olduğuna karar verirse diğer aşamaya geçmekte; yargılamanın yenilemesine esas delillerin toplanmasına başlamaktadır. Mahkeme delilleri bizzat toplayabileceği gibi, bu iş için bir naip hâkimi veya istinabe olunan mahkemeyi görevlendirebilir. Delillerin toplanması sırasında soruşturmaya ilişkin hükümler uygulanır. Delillerin toplanması bittikten sonra Cumhuriyet savcısı ve hakkında hüküm kurulmuş olan kişiden 2 haftalık süre içinde görüş ve düşüncelerini bildirmeleri istenir (CMK 320/1-2-3).
Yargılamanın yenilenmesi isteminde ileri sürülen iddiaların yeterli derecede doğrulanmaması ya da yargılamanın yenilenmesi nedeninin bir belgenin sahteliği veya tanık ve bilirkişinin kast ve ihmali nedenlerine dayanması hallerinde bu durumun önceki hükme hiçbir etkisi olmadığı tespit edilirse, yargılamanın yenilenmesi isteminin esassız olması nedeniyle duruşma yapılmaksızın reddine karar verilir. Aksi halde mahkeme, yargılamanın yenilenmesine ve duruşma açılmasına karar verir. Bu yöndeki kararlara karşı itiraz yoluna gidilebilir (CMK m. 321).
3.c. Yargılamanın Yenilenmesine Karar verilmesi
3.c.1. Duruşma açılmadan yargılamanın yenilenmesine karar verilebilecek haller
Hakkında önceden mahkûmiyet hükmü verilen hükümlü ölmüşse, mahkeme yeniden duruşma yapmaksızın gerekli delilleri topladıktan sonra hükümlünün beraatine veya yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine karar verir (CMK m. 322/1).
Yargıtay 6. CD (E. 2021/21128 K. 2022/16197 T. 22.11.2022) UYAP üzerinden alınan nüfus kayıt örneğine göre, suça sürüklenen çocuk …’nın hüküm tarihinden sonra 05/04/2022 tarihinde öldüğünün anlaşılmış ise de, 5271 sayılı CMK’nın 313/1. maddesi uyarınca suça sürüklenen çoçuğun ölümü yargılamanın yenilenmesi istemine engel olmayacağı anlaşılmakla yapılan incelemede; …Yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü ile yeniden yapılan yargılama sonucunda mahkemece 5271 sayılı CMK'nın 311/1-e maddesinde belirtilen koşulların gerçekleşmesi nedeniyle aynı Kanun’un 323/1. maddesi gereğince önceki hükmün iptaline karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi
Yargılamanın yenilenmesi sonucu toplanan delillerin hükümlü hakkında beraat kararı verilmesini gerekli kılacak nitelikte olması halinde de, Cumhuriyet savcısının uygun görüşü alındıktan sonra duruşma yapılmaksızın hükümlünün derhal beraatine karar verilmesi mümkündür (CMK m. 322/2).
Yargıtay 3. CD (E. 2021/3184 K. 2022/1283 T. 20.03.2022) Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde: silahlı terör örgütünün emir ve kumandaya haiz üyesi olma suçundan hükümlü … hakkında CMK'nın 311/1-f maddesi kapsamında yargılamanın yenilenmesi isteminin kabule şayan olduğuna karar verildiğinin anlaşılması karşısında, anılan yasanın 322/2.maddesi gereğince Cumhuriyet savcısının uygun görüşü alındıktan sonra hükümlünün derhâl beraati dışında bir karar verilemeyeceği düşünülmeden, duruşmasız karar verilmesine ilişkin Cumhuriyet savcısının uygun görüşü de bulunmadığı halde suç vasfında değişiklik yapılarak resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyeti cihetine gidilmesi
3.c.2. Duruşma açılarak yargılamanın yenilenmesine ilişkin karar verilmesi
Yargılamanın yenilenmesi talebinin esaslı olduğuna karar verildikten sonra, yukarıda belirtilen istisnai haller dışında, taleple ilgili duruşma açılarak karar verilmesi gerekmektedir.
Duruşma yapılmasına karar verilmesi halinde, yeniden yapılacak duruşma sonucunda önceki hükmün onaylanmasına veya hükmün iptaline karar verilir, hükmün iptali halinde yeniden hüküm kurulur (CMK m. 323/1).
Yargılamanın yenilenmesi müessesesinin hükümlü lehine uygulanması halinde, hükümlünün kazanılmış hakkı gözetilmek zorundadır; yeniden verilecek hüküm, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır bir ceza içeremez (CMK m. 323/2). Kazanılmış hakların korunması, sonuç cezanın ağırlaştırılamamasının yanında, sanık hakkında daha önce verilen hükmü ağırlaştıran tekerrür, erteleme gibi uygulamaları da kapsamaktadır. Bununla birlikte Yargıtay, müsadere ve hak yoksunluğu gibi güvenlik tedbirlerinin kazanılmış hakların korunması ilkesinden yaralanamayacağı kanaatindedir.
Yargıtay 2. CD (E. 2021/15110 K. 2021/18116 T. 01.11.2021) Sanık hakkında hırsızlık suçundan daha önce kurulan 17.01.2013 ve 25.04.2017 tarihli hükümlerin sanık tarafından temyizi üzerine dairemizce bozulduğu, bu haliyle kazanılmış hak teşkil eden 17.01.2013 ve 25.04.2017 tarihli hükümlerde sanık hakkında TCK’nın 58. maddesi uygulanmadığı halde sanık hakkında yeniden hüküm kurulurken CMUK’un 326/son maddesindeki kazanılmış hak korunmadan tekerrür hükümlerinin uygulanması
Yargıtay 4. CD (E. 2021/6102 K. 2021/8433 T. 10.03.2021) Sanık … hakkında … Sulh Ceza Mahkemesinin … tarihli ve 2012/… esas, 2013/… sayılı kararı ile tehdit suçundan 6 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve TCK’nın 51. maddesi uyarınca hapis cezasının ertelenmesine karar verildiği, sanık temyizi üzerine Dairemizin 16.01.2017 tarihli ve 2014/43980 esas, 2017/1440 karar sayılı ilâmı ile uzlaşma hükümlerinin uygulanması amacıyla kararın bozulmasına karar verildiği, bozma üzerine … Asliye Ceza Mahkemesinin … tarihli ve 2017/… esas, 2019/… sayılı kararı ile uzlaşmanın sağlanamamış olması nedeniyle sanığın tehdit suçundan 6 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ancak CMK’nın 231/7. maddesi gereği erteleme hükümlerinin uygulanmamasına karar verildiği anlaşılmakla; ilk hükmün yalnız sanık tarafından temyiz edilip dairemizce lehe bozulmasından sonra “cezayı aleyhe değiştirme” yasağı gözetilerek sanık hakkında erteleme hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle, 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesine muhalefet edilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
Yargıtay 11. CD (E. 2018/3370 K. 2020/4913 T. 24.09.2020) Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olan ve kazanılmış hak kapsamına girmeyen 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarına hükmedilmemesi
Yargıtay 7. CD (E. 2019/5310 K. 2021/12958 T. 19.10.2021) Güvenlik tedbiri niteliğindeki müsaderenin kazanılmış hak konusu olamayacağı cihetle, nakil aracının sanık …’e ait olması, dava konusu eşyanın taşıma aracı yüküne göre miktar veya hacim bakımından tamamını veya ağırlıklı bölümünü oluşturması ve kaçak eşyanın değeri ile nakil vasıtasının değeri göz önüne alındığında, müsaderesinin 5237 sayılı TCK’nın 54/3. maddesi kapsamında hakkaniyete aykırı olmayacağı gözetilerek, dava konusu nakil vasıtasının müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde iadesine karar verilmesi
Yargılanmanın yenilenmesi talebi yerinde görülüp yeniden duruşma açılarak verilen önceki hükmün iptali ile yeni bir hüküm kurulması ya da önceki hükmün onaylanmasına ilişkin yeni hükme karşı, hüküm türüne göre kanunun öngördüğü genel kanun yollarına (istinaf gibi) başvurulabilir.
Yargıtay 8. CD (E. 2019/23224 K. 2020/14277 T. 25.06.2020) Yargılamanın yenilenmesinde, kanun yollarına başvuru bakımından genel kurallar uygulanacaktır. Yargılamanın yenilenmesi isteminin kabule değer olduğuna veya olmadığına ilişkin kararlar ile ikinci aşamada deliller toplandıktan sonra duruşma açılmaksızın verilen yenileme talebinin kabulü veya esassız olması nedeniyle reddi kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilecek, yargılamanın yenilenmesi istemi üzerine yeniden duruşma açılarak verilecek hükümlere karşı ise temyiz kanun yoluna başvurulabilecektir.
Yargıtay 4. CD (E. 2020/18158 K. 2020/20961 T. 22.12.2020) Yargılamanın yenilenmesine ilişkin talebin kabulüne karar verildikten sonra, yeniden yapılan yargılama sonunda hükümde değişiklik yapılmaması halinde hükmün onaylanması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine şeklinde karar verilmesi kanuna aykırı
Bu noktada son olarak bölge adliye mahkemelerinin göreve başladığı 20.07.2016 tarihinden önce verilip bu tarihten önce ya da sonra Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen ve bu tarihten sonra yargılamanın yenilenmesi istemi sonucu verilen yenileme kararlarının Yargıtay denetimine tabii olduğunu, dolayısıyla bu kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulması gerektiğini belirtmekte fayda görüyoruz.
Yargıtay CGK (E. 2020/262 2022/491 T. 28.06.2022) Daha önceden temyiz incelemesinden geçerek bozma ilamı sonrası verilen hükümlerde olduğu gibi yenileme talebi üzerine bölge adliye mahkemelerinin göreve başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra verilen yenileme kararlarının da dosyanın daha önce Yargıtay denetiminden geçmesi nedeniyle yine temyiz yasa yoluna tabi olması gerektiği, temyiz incelemesinden geçmek suretiyle kesinleşen ve yenileme yargılaması sonucunda verilen son karar hukuken kesinlik kazanıncaya kadar “kesin hükmün otoritesinin sarsılmazlığı” ilkesi uyarınca etkisini sürdürmeye devam edecek olan ilk hükmün, üst dereceli Yargıtay tarafından incelenmesinin denetim hiyerarşisine ilkelerine de uygun olduğu, istinaf kanun yoluna başvurulmadan doğrudan temyiz incelemesi yapılmasının davanın makul sürede sonuçlandırılması amacına da işlerlik kazandıracağı anlaşıldığından sanıklar hakkında yargılamanın yenilenmesi sonrası verilen hükümlerin temyiz kanun yolu denetimine tabi olması gerektiği kabul edilmelidir. Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.
Bu noktada uygulamada, özellikle yargılamanın yenilenmesi talebinin kabule değer olduğu ile esaslı olduğuna yönelik aşamaların iç içe geçtiği ve aynı anda uygulandığı örneklere sıklıkla rastlandığını belirtmekte fayda görüyoruz.
4. SONUÇ
Hukuki belirlilik ve kesin hükmün korunması ilkeleri gereği, mahkemelerce ceza yargılaması sonucu verilmiş ve kesinleşmiş hükümler üzerinde değişiklik yapılması mümkün değildir. Ancak her zaman hükmün maddi gerçeği yansıtması olanaklı olmamaktadır. Bazı hallerde hükümde yapılan maddi hataların düzeltilmesi ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. İşte bu maddi hataların düzeltilmesi yollarından biri olan ve olağanüstü kanun yolu niteliğini taşıyan yargılamanın yenilenmesi, CMK’nın 311 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup kanunda sayılı hallerde hükümlü lehine veya hükümlü aleyhine bu kanun yoluna başvurulabilir.
Yargılamanın yenilenmesi isteminin, kanunda belirlenen şekilde yapılmamış veya yargılamanın yenilenmesini gerektirecek yasal hiçbir neden gösterilmemiş veya bunu doğrulayacak deliller açıklanmamış ise bu istemin kabule değer görülmeyerek reddedilmesi gerekmektedir. İleri sürülen nedenin kesin hükümde değişiklik yapılmasını gerektirir önem ve ciddiyette olması gerekmektedir. Aksi hâlde yargılanmanın yenilenmesi istemi, bir diyeceği varsa 2 hafta içinde bildirilmek üzere Cumhuriyet Savcısı ve ilgili tarafa tebliğ olunacak, deliller toplanacak, daha sonra Cumhuriyet Savcısı ve hükümlüden 2 haftalık günlük süre içinde görüş ve düşüncelerini bildirmeleri istenecektir.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 321. maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi isteminde ileri sürülen iddiaların yeterince doğrulanmadığı veya 311/1.a ve b bentleri ile 314/1.a bendinde yazılı hâllerde işin durumuna göre bunların önce verilmiş olan hükme hiçbir etkisinin olmadığının anlaşılması hâlinde, yenileme isteminin esassız olması nedeniyle duruşma yapılmaksızın reddedine karar verilecektir. Aksi durumda ise, mahkeme tarafından yargılamanın yenilenmesine ve –ayrıksı hükümler saklı kalmak kaydıyla- duruşma açılmasına karar verilecektir. Yeniden yapılacak duruşma sonucunda mahkeme, önceki hükmü onaylayacak veya hükmün iptali ile dava hakkında yeniden hüküm verecektir.
Hükümlü lehine yargılanmanın yenilenmesi yapılmışsa yeniden verilecek hüküm önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır bir cezayı içeremeyecek, hükümlünün kazanılmış hakları korunacaktır.
Yargılamanın yenilenmesi isteminin ilk aşaması olan talebin kabule değer olduğuna veya olmadığına ilişkin kararlar ile ikinci aşamada deliller toplandıktan sonra duruşma açılmaksızın verilen yenileme talebinin kabulü veya esassız olması nedeniyle reddi kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilecek, yargılamanın yenilenmesi istemi üzerine yeniden duruşma açılarak verilecek hükümlere karşı ise istinaf ya da belli şartlarda temyiz kanun yoluna başvurulabilecektir.
KAYNAKÇA
Eyüp Kara/Ahmet Aslan, Ceza Avukatı ve Savunma, 2. Baskı, 2022
Nur Centel/Hamide Zafer, Ceza Muhakemesi Hukuku, 15. Baskı, 2018
Osman Yaşar, Ceza Muhakemesi Kanunu, 3. Cilt, 4. Baskı, 2009
Uyap
(Bu makale Ankara Batı Adliyesi Dergisi'nde yayınlanmış olup, mevzuat değişikliği nedeniyle güncellenmiştir.)





