Ana Hatlarıyla Suçta Tekerrür

Ceza kanunlarının amacı, kişi hak ve özgürlüklerini, kamu düzenini ve güvenliğini, hukuk devletini, kamu sağlığını ve çevreyi, toplum barışını korumak ve suç işlenmesini önlemektir.
Aşağı Kaydır

Ceza kanunlarının amacı, kişi hak ve özgürlüklerini, kamu düzenini ve güvenliğini, hukuk devletini, kamu sağlığını ve çevreyi, toplum barışını korumak ve suç işlenmesini önlemektir. Bu amacı gerçekleştirmek için kullanılan temel enstrümanlar ise failin eylemine ilişkin kanunlarda öngörülen ceza ve güvenlik tedbirleridir. Suç failinin yapılan yargılama sonucu belli bir ceza ya da güvenlik tedbirine mahkûm edilmesi, ceza kanunlarıyla ulaşılmak istenen amacı gerçekleştirmeye tek başına yeterli değildir. Mahkûmiyet kararından sonra, ceza kanunlarıyla öngörülen amaca ulaşılabilmesi için hükmün nasıl ve hangi koşullarda infaz edileceği hususu da önem kazanmaktadır. 

Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazıyla ulaşılmak istenilen temel amaç ise hükümlünün yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmek, toplumu suça karşı korumak, hükümlünün yeniden sosyalleşmesini teşvik etmek, üretken, kanunlara, nizamlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumunu kolaylaştırmaktır (CGTİHK.m.3). Kanun koyucu, bu amaca ulaşmak için ilk kez suç işleyen kişi ile belli aralıklarla suç işleyen kişinin infaz rejiminin aynı olmasını uygun bulmamış, sürekli suç işleyen kişi yönünden farklı düzenlemeler getirmiştir. Bu farklılıklardan biri de tekerrür kurumudur. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda tekerrür “güvenlik tedbiri” olarak düzenlenmiş, infaz aşamasının konusu haline gelmiştir.

 

Mahkeme tarafından hükmedilen hapis cezalarının infazı için bu cezanın tamamının ceza infaz kurumunda ya da denetim serbestlik tedbiri altında geçirilmesi gerekmeyip, iyi halli olmak şartıyla cezanın belli bir bölümünün infaz edilmesi yeterli görülmekte ve hükümlü şartla salıverilebilmektedir (CGTİHK.m.107). Ancak belirli şartların varlığı halinde, daha önceden suç işleyen sanık “mükerrir” kabul edilir ve bu kişinin ceza infaz kurumunda geçirmesi gereken süre uzar (TCK.m.58 ve CGTİHK.m.108). 

Tekerrüre esas alınacak olan önceki suçun cezasının hapis ya da para cezasına ilişkin olması gerekmektedir; önceki mahkûmiyetin adli para cezası dışındaki seçenek yaptırımlara ilişkin olması ya da sanık hakkında güvenlik tedbiri uygulanması halinde, kişi hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. 

Yargıtay 7. CD, E. 2021/19481, K. 2022/1184, T. 24.01.2022: TCK’nın 50/1. maddesi uyarınca kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım olarak uygulanan adli para cezası dışındaki diğer tedbirlerin ceza mahkûmiyeti niteliğinde olmadığı ve bu nedenle tekerrüre esas oluşturmadıkları gözetilmeden, sanığın 10 ay hapis cezasından çevrilen 5 ay süre ile kamuya yararlı işte çalışma ve 200 TL adli para cezasına ilişkin önceki hükümlülüğü esas alınarak sanık hakkında TCK’nın 58. maddesine göre tekerrür hükümlerinin uygulanması… 

Tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için ikinci suçun ilk suçun cezasının kesinleşmesinden sonra belirli süre zarfında işlenmesi zorunluluğu da bulunmaktadır (TCK.m.58/1). Buna göre; 

- Tekerrüre esas alınan önceki suçtan dolayı 5 yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet halinde, bu suça ilişkin cezanın infaz edildiği tarihten itibaren 5 yıl, 

- 5 yıl veya daha az süreli hapis ya da adli para cezasına mahkûmiyet halinde ise bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren 3 yıl, 

İçerisinde suç işlenmesi halinde, tekerrür hükümlerinin uygulanması mümkündür (TCK.m.58/2). Bu süreler geçtikten sonra ikinci suçun işlenmesi halinde ise tekerrür hükümleri uygulanamaz. Yine ikinci suçun, tekerrüre esas alınan ilk suça ilişkin cezanın kesinleşmesinden sonra işlenmesi gerekmektedir.

Yargıtay 6. CD, E. 2020/7508, K. 2021/5186, T. 18.03.2021: Sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulamasına esas alınan … Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/… esas ve 2014/… karar sayılı ilâmının, davaya konu olayın suç tarihi olan 15.10.2014 tarihinden sonra 31.10.2014 tarihinde kesinleştiği, bu nedenle anılan ilâmın tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi kanuna aykırı… 

Tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için cezanın kesinleşmesi yeterli olup, infaz edilmesine gerek yoktur. Bununla birlikte ikinci suçun işlendiği zaman aralığı hesaplanırken gözetilecek 3 ve 5 yıllık süreler, infaz tarihi esas alınarak belirlenecektir. Dolayısıyla, eğer suç infaz edilmemiş ise 3 ve 5 yıllık süreler işlemeyecek, hüküm infaz edilene kadar daha uzun süreler geçmesine rağmen tekerrür hükümlerinin uygulanması mümkün olacaktır. Örneğin 1 yıl hapis cezası içeren ilk suçun 01.01.2019 tarihinde kesinleşmesi ve 01.02.2020 tarihinde infaz edilmiş olması halinde, sanık 01.01.2019 tarihi ile 01.02.2023 tarihi arasında işlediği suçlar yönünden mükerrir kabul edilir. 

Yargıtay 8. CD, E. 2019/17731, K. 2021/3676, T. 09.03.2021: Sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas alınan … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2008/… esas 2010/… karar sayılı ilamında cezanın yerine getirilme tarihinin 18.02.2011 olduğu anlaşılmakla, TCK’nın 58/1-b madde ve fıkrasında beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adli para cezasına mahkumiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl geçtikten sonra işlenen suçlar için tekerrür hükümlerinin uygulanmayacağının belirtildiği ve adli sicil kaydında esas alınacak başka ilamın da bulunmaması karşısında, …Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2008/… esas 2010/… karar sayılı ilamının tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi kanuna aykırı… 

Sanık hakkında bir kez tekerrür hükümlerinin uygulanması ve sanığın bu kararın infazından itibaren geçecek -ceza miktarına göre- 3 veya 5 yıllık sürelerde yeni bir suç işlemesi halinde, sanık ikinci kez mükerrir kabul edilecektir. Dolayısıyla mahkemece tekerrür şartları oluşan ve tekerrüre esas alınan ilamda tekerrür hükümleri uygulanmış ise sanık ikinci kez mükerrir kabul edilecektir. İkinci tekerrür halinin hükümde belirtilmesi şarttır; hükümde belirtilmedikçe infaz aşamasında re’sen dikkate alınıp uygulanamaz (CGTİHK.m.108/3).

Yargıtay 1. CD, E. 2022/1155, K. 2022/2960, T. 19.04.2022:  5275 sayılı 108/3. maddesine aykırı olarak cezanın ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmemesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. 

Önceki suçtan dolayı verilen hapis cezasının ertelenmiş olması, sonraki suçtan dolayı tekerrür hükümlerinin uygulanmasına engel oluşturmaz. 

Sanığın mükerrir olduğunun tespit edilmesi ve yargılama konusu sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adli para cezasının öngörülmesi halinde, mahkemece zorunlu olarak hapis cezasının tercih edilmesi gerekmektedir (TCK.m.58/3) 

Yargıtay 4. CD, E. 2020/34447, K. 2021/4245, T. 10.02.2021: 5275 sayılı Kanun’un 108/2. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin ancak hapis cezalarında uygulanabileceği gözetilmeden, tehdit suçundan hükmolunan adli para cezası hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi, ayrıca adli sicil kaydında tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanık hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanmaması ve mükerrir olan sanık hakkında seçimlik ceza öngören suçlarda hapis cezasının tercih edilmesi zorunluluğu gözetilmeden, hakaret suçunda adli para cezası seçilmek suretiyle TCK’nın 58/3. maddesine aykırı davranılması bozmayı gerektirmiş…

Yargıtay 1. CD, E. 2021/2587, K. 2021/2878, T. 04.03.2021: Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/3. maddesi gereğince aynı kanunun 86/2. maddesinde belirtilen seçimlik cezalardan hapis cezası tercih edilip TCK’nın 58/1. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanması gerekirken, hapis cezasının TCK’nın 50/1-f. maddesi uyarınca kamuya yararlı bir işte çalıştırılması seçenek yaptırımına çevrilerek, tekerrür hükümlerinin uygulanma imkânının ortadan kaldırılması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. 

Tekerrüre esas sabıkası bulunması nedeniyle TCK’nın 58/3. maddesi düzenlemesi gereği seçenek cezalardan zorunlu olarak hapis cezasına karar verilmesi gerekirken, mahkeme tarafından para cezası seçilmesinden dolayı verildiği sırada kanun gereği kesin olan hükümler (doğrudan verilen kesinlik sınırındaki adli para cezası) kesin nitelik taşımaz ve kanun yoluna tabidir. 

Yargıtay 3. CD, E. 2020/12104, K. 2020/19858, T. 22.12.2020: Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas sabıkası bulunduğu anlaşılan sanık hakkında verilen hükmün CGK’nın 21.12.2010 tarih 230 esas ve 264 sayılı kararı gereğince kesin nitelikte olmadığı, temyiz incelemesine tabi olduğu belirlenerek, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin hükmün kesin nitelikte adli para cezasından ibaret olduğu gerekçesi ile reddine dair 17.02.2020 tarihli ek karar yok hükmünde kabul edilerek yapılan incelemede; tekerrüre esas sabıkası bulunması nedeniyle sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/3. maddesi gereğince TCK’nın 86/2. maddesinde belirtilen seçenek cezalardan zorunlu olarak hapis cezasına karar verildikten sonra, TCK’nın 58/6. maddesi uyarınca hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi gerekirken adli para cezasına hükmedilmesi ve sonuç ceza adli para cezası olduğundan sanık hakkında TCK’nın 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanma imkânının ortadan kaldırılması bozmayı gerektirmiş… 

Sanık hakkında tekerrür şartları oluşmasına rağmen iddianamede tekerrür hükümlerinin uygulanmasının talep edilmediği hallerde, tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için sanığa CMK’nın 226. maddesi doğrultusunda bu yönden ek savunma hakkı tanınması gerekmektedir. Bununla birlikte, yüksek yargı içtihatlarına göre adli sicil kayıtları okunup sanığın bu kayıtlara karşı beyanının alınması halinde, tekerrür hükümlerinin uygulanması yönünden ayrıca 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 226. maddesi doğrultusunda uygulama yapılmasına gerek yoktur. 

Yargıtay 8. CD, E. 2020/5406, K. 2022/6492, T. 26.04.2022: 03.03.2015 tarihli duruşmada adli sicil kaydının sanığın yüzüne karşı okunması karşısında; ek savunma hakkı verilmeden tekerrür hükümlerinin uygulandığına ilişkin tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. 

Sanığın adli sicil kaydında bulunan ve tekerrüre esas olduğu değerlendirilen suç yönünden, fiilin suç olmaktan çıkarılıp çıkarılmadığı, uzlaşmaya tabi hale gelip gelmediği gibi yönlerden değerlendirme yapılmalı ve gerekli olması halinde mahkemesinden uyarlama yargılaması yapılması talep edilmelidir. Bununla birlikte, bu yöndeki eksiklikler tek başına Yargıtay tarafından bozma nedeni yapılmamakta infaz aşamasında uyarlama işlemlerinin yapılabileceği belirtilmektedir. 

Yargıtay 8. CD, E. 2019/11728, K.2022/6503, T. 26.04.2022: Sanık …hakkında tekerrüre esas alınan ilamda yer alan TCK’nın 151/1. maddesinde düzenlenen suçun, hükümden sonra yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesine göre uzlaştırma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında, anılan hükme ilişkin, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre sanık … hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı infaz aşamasında gözetilebileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır. 

Aşağıda belirtilen hallerde tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilemez: 

- Önceki cezanın -hapis cezasından çevrilen adli para cezaları hariç olmak üzere- 15.000 Türk Lirası dâhil adli para cezasına ilişkin kesin nitelikte olması (CMK.m.272/3-a). (02/03/2024 tarihli 7499 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi suçlar yönünden 3.000 Türk Lirası)

- Sanığın yargılama konusu (sonraki) suç nedeniyle adli para cezasına mahkûm edilmiş olması. 

- Fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olan kişilerin işlediği suçlar (Failin suça sürüklenen çocuk olması ya da sanığın tekerrüre esas alınan önceki mahkûmiyetinin yaşı küçükken işlenmiş bir suça ilişkin olması). 

- Kasıtlı suçlar ile taksirli suçlar ve sırf askerî suçlar ile diğer suçlar arasında tekerrür şartlarının oluşması. 

- Kasten öldürme, kasten yaralama, yağma, dolandırıcılık, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ile parada veya kıymetli damgada sahtecilik suçları hariç yabancı ülke mahkemelerince verilen hükümler. 

Sanığın mükerrir olması halinde, mahkûmiyet kararında sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı hususlarının belirtilmesi gerekmektedir (TCK.m.58/7). Bununla birlikte mahkeme tarafından ilamda denetim süresi belirtilmemelidir. 

Yargıtay 6. CD, E. 2022/1520, K. 2022/7356, T. 17.05.2022: Mahkûmiyet hükmünde, mükerrir olan sanık hakkında TCK’nın 58/6-7. maddesi gereğince “mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, infazı kısıtlar şekilde infazdan sonra 1 yıl denetim süresi belirlenmesi bozmayı gerektirmiş… 

Tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için sanığın daha önceden tekerrüre esas bir suç işlemiş olması gerekmekle birlikte, sanığın itiyadi suçlu, suçu meslek edinen kişi veya örgüt mensubu suçlu olması halinde diğer şartlara bakılmaksızın hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanması zorunluluğu bulunmakta olup, mahkemenin bu yönde karar vermesi gerekmektedir (TCK.m.58/8) 

Yargıtay 16. CD, E. 2019/7304, K. 2021/703, T. 04.02.2021: Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında sadece TCK’nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi kanun aykırı… 

Tekerrüre ilişkin uygulamalar sanığın cezasını ağırlaştırıcı nitelikte olduğundan dolayı kazanılmış hakka konu olabilmektedir. Dolayısıyla istinaf ya da temyiz yollarına sanık lehine başvurulması halinde, yeni kurulacak hükümde bozmaya konu hükümde yer almayan tekerrür hükümlerinin uygulanması kazanılmış hakların ihlalini oluşturacaktır.

Yargıtay 2. CD (E: 2021/15110 K: 2021/18116 T: 01.11.2021) : Sanık hakkında hırsızlık suçundan daha önce kurulan 17.01.2013 ve 25.04.2017 tarihli hükümlerin sanık tarafından temyizi üzerine dairemizce bozulduğu, bu haliyle kazanılmış hak teşkil eden 17.01.2013 ve 25.04.2017 tarihli hükümlerde sanık hakkında TCK’nın 58. maddesi uygulanmadığı halde sanık hakkında yeniden hüküm kurulurken CMUK’un 326/son maddesindeki kazanılmış hak korunmadan tekerrür hükümlerinin uygulanması…

(Bu makale İstanbul  Anadolu Adliyesi Dergisi'nde yayınlanmış, ancak mevzuat değişiklikleri nedeniyle güncellenmiştir.) 

Diğer Makaleler